4 Eylül 2008 Perşembe

Veda gibi ama değil, hafif bir Dök İçini Rahatla

Pek bir şey kalmadı artık, 15 gün kadar bir süre var önümde. İnsan geride bıraktıklarını daha yeni yeni anlıyor. Ailem, gidiş günüm yaklaştıkça daha bir kırılgan daha bir üzgün durmaya başladı. Annem stajdan döndüğümden beri hiç usanmadan sürekli bana en sevdiğim yemekleri yapıyor bu dayanılmaz İzmir sıcağında. Kardeşim ise olayı tam olarak idrak edemedi henüz. Onun için İstanbul'un uzaklığıyla, Çek Cumhuriyeti'nin uzaklığı arasında hiç bir fark yok. Abisi, uzak bir yerde onun için. Arada sırada sorular soruyor ağlamaklı bir şekilde, insanın içi gidiyor.

Peki ya arkadaşlar. Bu bir yıllık aranın büyük bir boşluk oluşturacağı neredeyse kesin. Tabiiki msn var, mail var ama nereye kadar. İnsanın yerleşik düzenini bozmasının zorluğu iş ciddiye bindiğinde anlaşılıyor. En başta ne güzeldi! Şuraya gitcem burayı da görmeliyim deyip türlü türlü hayallere dalırken geride bıraktıklarını düşünecek zaman maalesef kalmıyor.

Bir veda yazısı gibi görünsede asıl veda yazısını gidiş günüme yakın yayınlamayı düşünüyorum.

0 yorum: