29 Eylül 2008 Pazartesi

Yahudi Mahallesi - Yeni Şehir

Bugün okulun ilk günü. Ancak şansıma pazartesi günleri dersim yok. Seçtiğim derslerle ilgili bir kaç pürüzü halletmek için okula gittikten sonra akşama kadar yapacak işim yoktu. Havanın açık olduğu böyle bir günü bundan sonra ne zaman bulabilirdimki. Prag sokaklarında benim gibi bir erasmusçu olan Hüseyin'le beraber turlamaya başladık. İlk durağımız Yahudi Mahallesiydi. Prag'ta en çok sevdiğim şeylerden biride her binanın bir kişiliğinin olması. Tarihi olmalarını söylemeye gerek var mı? Elimizdeki rehber ve haritayla yol bulmaya çalışırken yaptığımızın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anladık ve Prag sokaklarında kaybolmayı tercih ettik. Kaybolmanın bu kadar zevkli bir şey olduğu başka bir şehir var mıdır dünyada? Heleki kulağınızda Chopin'in ve Beethoven'ın ezgileriyle yürümenizi tavsiye ederim. Hava kapalı ya da açık olsun fark etmez. Çünkü Prag havaya göre farklı güzellikteki yüzlerini gösteriyor. Konuyu yeterince romantik bir hale sokabilmişimdir umarım. Yahudi mezarlıklarının ve sinagoglarıyla başlayan yolculuğumuz tek tükte olsa karşımıza çıkan kiliselerle de dini olarak renklendi. Eski Yahudi Mezarlığında gün ışığında yaklaşık 12000 mezar olsa da tahmini olarak 100000 kişi şu an üst üste gömülmüş durumda. Kübist yapılar arasında ilerlerken farklı kültürle ait sinagogları da yazıma eklemeyi unutmamalıyım. Veee...

Hiç beklemediğim bir anda karşıma Franz Kafka çıktı, çoğunuz için anlamsız bir sevinç olsa da bir anda her şeyi unuttum. Hastalıkmış, soğukmuş, ders kredileriymiş ve yine hastalıkmış; her şey aklımdan kısa süreliğin uçup gitti. Heykelin orjinalliğini bir kenara koyarsak heykeli çevreleyen mozaikler bir böceği resmediyordu bu da zevkin tadını daha da artırıyordu.
(bkz. Dönüşüm(Değişim), The Metamorphosis).












Ardından sürekli kaybola kaybola Yeni Şehir'e ulaştık. Vaclav Meydanı'na çıkmamızla beraber rahat bir nefes aldık. Bu meydan Çek Tarihi'nde önemli bir yere sahip. İlk yazılarımı okuduysanız belki hatırlarsınız. Prag Baharı'nın Çek'lerin akıllarına kazınan kanlı olayları burada meydana geldi. Jan Palach kendini burada yaktı, halkına ve dünyaya bir mesaj verebilmek için. Rus tankları burda sivillerle karşılaştı. Çevredeki tarihi yapıları yavaş yavaş geride bırakarak meydanın sonunda bizi bekleyen Ulusal Müze'ye ulaştık. Yine Kafka'dan bahsedeceğim, sıkıldınız biliyorum. Kafka'nın 10 ay sigorta memuru olarak çalıştığı bina bu meydanda bulunmaktadır. Kimbilir K.'nın böceğe dönüşmesinin sebepleri burada yatmaktadır.










Ulusal Müze çok büyük ve görkemli bir yapı. Etrafında Prag Baharı ile ilgili tarihi eserleriyle tüm meydanı selamlamakta. Rus tankı'ndan tutun Jan Palach ve onun gibi bu yolda ölenler için ufak anıtlar müzenin önünü doldurmaktadır. Müze'nin içine girdiğimizde karşımıza çıkan mimarı gözümüzü kamaştırdıktan sonra turumuza başladı. Müzenin içinde gördüğümüz bölümleri biraz sıralayalım. Çeşitli dönemlerden günümüze gelmiş kayaçlar,taşlar. Yine eski zamanlardan kalma eşyalar, takılar,kaseler, mücevherler, giysiler, iskeletler. Hayvanlar üzerine geniş bir koleksiyona sahip bu müze. İçi doldurulmuş yüz binlerce hayvana sahip olan bu müzede ayrıca antropoloji ve tabiat tarihine ait çok güzel eserlere sahip olmaktadır. Çek tarihinden de kesitler sunmaktadır Ulusal Müze. Çek kökenli önemli kişilerin büstleri ve heykelleri her yeri kaplamaktadır.

0 yorum: