19 Ağustos 2008 Salı

Olimpiyatlar

Bugün biraz konu dışına çıkıp, olimpiyatlardan bahsetmek istedi canım.
  • İlk olarak bahsedilmesi gereken branş sadece Phelps yüzünden yüzme olmalı kanımca. 8 altın madalya almasına şapka çıkarılmasının yanında ABD'nin 4x100 deki inanılmaz geri dönüşüne ne demeli peki. Phelps bu yarışta Jason Lezak'a yatsın kalksın dua etsin. 100 metreyi 46.06 saniyede bitirmeseydi Lezak, altın Fransızlara gidiyordu.
  • İki kelime. Usain Bolt. 100 metre bu kadar rahat ve laubali kazanılamazdı. Aslında onun yarış öncesinde,sırasında ve sonrasında yaptığı hareketler nedense beni hiç rahatsız etmedi. Son 10 metrede kollarını açmadan,disiplinini korusa kimbilir nasıl bir rekor ortaya çıkardı. Ancak kendisi hep, rekor kırmak için değil, kazanmak için piste çıktığını söyledi. 200 metrede ne yapacağı ise merak konusu.
  • Jamaika. 2.650.000 milyon nüfusa sahip bir ülkeden bu kadar fazla sprinter çıkması şaşırtıcı değil mi? Saçma da olsa, insanlar orada toplu taşıma araçlarını kullanmak yerine sürekli koşuyorlar mı? Bayanlar 100 metrede ilk 3'ü Jamaika aldı. Hatta bronz madalya almadan bu işi başardı. Sherone Simpson ve Kerron Stewart aynı dereceye imza atarak 2.liği paylaştılar. Asafa Powell beklenen mücadeleyi ortaya koyamaması seyir zevki açısından kötü olsada Usain Bolt bize istediğimizden fazlasını verdi.
  • Elena Isinbaeva, yine o büyük egosunu konuşturdu ve yine kendi şovunu sergiledi. en başta madalyayı garantilemek için kendisi için çok basit 4.70 ve 4.85 'i atladıktan sonra rekora gözünü dikti. Sanki Kuş Yuvası'ndaki tüm diğer yarışmaların bitmesini bekledi,tüm gözlerin onda olması için. 4.95'i 3. hakkında geçtikten sonra aynı şekilde 5.05'i de 3. hakkında geçerek dünya rekorunu bir kez daha kırdı.
  • Yakın bir arkadaşımın aklında her zaman Fare Surat Nadal olarak kalacak Rafael Nadal bu seneki başarısının üstüne bir de olimpiyat madalyası ekledi. Federer'in çiftlerde altına ulaşması ise benim açımdan çok sevindirici bir durumdu.
  • Elvan'a buradan sonsuz teşekkürler. Elinden gelenin en iyisini yaptığına hiç şüphe yok. Dünya şampiyonasında olduğu gibi Dibaba yine öldürücü son turunu atmaya başladığında, madalyanın gittiğini rahatlıkla anladım. Yarış boyunca hiç bir şekilde yorgunluğunu göstermeyen Dibaba, 5000 metrede de altın madalyanın yine en büyük favorisi. Yarışın ardından TRT muhabirinin "Neden Dibaba'ya cevap veremedin?" şeklinde abuk ve hiç sorulmaması gereken soruyu, Elvan sadece " Benim elimden gelen bu" şeklinde çok tatlı Türkçe'siyle cevaplaması o an için yeterliydi.
  • Ülkemiz için tamamen bir fiyasko. Hala altın madalyamız yok. Sıfır çeken haltercilerimizden tutun da daha ilk turlarda elenen güreşçilerimiz. En güçlü olduğumuz dallarda 0 çekiyoruz.
  • ABD'nin basketbol takımı, bu sefer takır takır basketbol oynuyor. İspanya'yı darmadağın ettikten sonra çeyrekfinalde bugün Avusturalya ile karşılaşacak. Umudumuz Arjantin.

O kadar müsabakayı izledikten sonra dikkat çeken noktalardan sadece bir kaçı bunlar. Beklediğimden fazlasını bulduğum bir olimpiyat olduğu söylenebilir.

1 yorum:

Onur Karakas dedi ki...

acımasız bir yorum olacak ama 60 küsür kişi oraya tatil yapmaya gitmiş bence..